Marie-Ange Fransa'da bir şatoda yaşayan mutlu bir ailenin küçük afacan kızıdır. On bir yaşına kadar ömrü ağaçların tepesinde şeftali toplayarak çimenlere uzanıp gökyüzündeki bulutları seyrederek geçer. Ancak ne yazık ki içinde yaşadığı mutluluk çemberi anne babası ve ağabeyini kaybettiği bir trafik kazasıyla paramparça olacaktır. Marie-Ange Fransa'da kimsesi olmadığı için babasının avukatları tarafından Amerika'da yaşayan tek akrabası Carole Hala'nın yanına gönderilir. Halası yaşlı sakat ve buz gibi bir kadındır. Küçük kız geçmişte yaşadığı tüm güzellikleri yüreğine gömerek yaşlı halasının renksiz ve her türlü sevinçten uzak hayatına uyum sağlamaya çalışır. Yoksunluk dolu bu ortamda ona sevgi ve umut veren tek kişi okul arkadaşı Billy'dir.