Thomas Faist bu çalışmasında siyaset bilimi persfektiyle iktisadi siyasal ve kültürel anlamda küreselleşme sürecinin uluslararası göçü ve göçmen bireyi nasıl etkilediğini anlatmaktadır. Bugüne değin göç edilen ülkeler ile terk edilen ülkelerin siyasal hukuksal ve toplumsal yapılarının analizi üzerinde yoğunlaşan bilimsel çalışmalardan farklı olarak yazar''ulusaşırı alan'' kavramını kullanarak uluslararası göçün farklı bir düzenleme çalışması gerektiğini ileri sürer. Bu yaklaşıma göre ulusaşırı alanın öznesi olan bireyden bundan böyle ''göçmen'' olarak bahsetmek mümkün değildir. Göçün ilk yıllarında ''göçmen''olarak nitelendirilebilecek insanlar toplumsal ilişkiyle siyasal tartışmalarıyla ticari yapısıyla müziğiyle ritmiyle sembolleriyle renkleriyle duvarlarındaki afişleriyşe sokaklardaki sesleriyle bankalarıyla işleriyle kahvehaneleriy6le ve insan manzaralarıyla farklı ve kalıcı alanlar yaratmışlardır. Almanya ile Türkiye arasında son kırk yılın göç deneyiminin ardından Almanya-Türkleri tarafından yaratılan alan böyle bir alandır. İngiltere ve Hindistan ve Cezayir Belçika ve Fas Hollanda ve Surinam arasında/ötesinde yaşanan göç deneyimlerinin ardından yaratılan alanlar da ulusaşırı alan kavramını örneklemekte kullanılabilir.