Amerika en iyi ile en kötünün bir arada yaşadığı çelişkiler ülkesidir. Bir yanda dünyanın en iyi üniversiteleri kütüphaneleri kültür merkezleri hastane ve teknoloji merkezleri uzay üssü NASA spor tesisleri doğa parkları...; ama diğer yanda sanayi toplumları içinde en adaletsiz gelir dağılımı ağzına kadar dolu olan hapishaneleri özellikle büyük şehirlerin sokaklarında görülen evsizleri metropollerde belirli saatlerden sonra belirli semtleri teröre boğan çeteleri uyuşturucu madde ticareti ve kullanımı makro seviyede ırk konusunu çözümlemesine rağmen zaman zaman beyaz polislerle Afrikalı-Amerikalı gençler arasında patlak veren can kayıplarının yaşandığı terör olayları... Kısacası toplumun kazanan ve kaybedenleri. 21. yüzyılda bu tezatlar ülkede radikal bir düzen değişimine yol açar mı? Bir çelişkiler ülkesi olarak Amerika süper güç olma statüsünü nasıl devam ettiriyor? Bu toplumun olumlu ve olumsuz iç dinamikleri nelerdir? Kitapta bu ve benzeri sorulara teori-pratik bütünlüğü içinde analitik bir yaklaşımla cevap aranmıştır.