"Şöyle bir an için istiğraka vardım güzelim. Karşımda tepeler çayırlar nice yıllık âşinalarım top top ağaçlar ve sararmaya yüz tutmuş bir mısır tarlası... Horozlar ötüyor havada kuşlar cilve cümbüşle kayıp gidiyor. İşte bir de dana böğürdü. Diyorum ki işte fâni bir güzellik.
Ber hayâlî sulh-şân ü cenk-şân
Şu asude saadet manzarası bir hayal olduğu gibi kara günler tablosu da hayalmiş ve hayal o derece kudretliymiş ki evliya bile onun dâmına tutulurmuş. Ancak onların hayaline
Aks-i mehrû-yân-ı bostân-ı Hudâst d
erlermiş. Hatırlarsın değil mi? Nihad Sâmi Bey'le ne uzun münakaşalar etmiştik."