Meşhur sözdür: "Siyaset ile ilgilenmeyen âlimleri bekleyen kaçınılmaz son cahiller tarafından yönetilmektir."
Anadolu'da da son derece yaygın olarak kullanılan ve bir
o kadar da güzel bir deyiş vardır: "İbadet de gizlidir kabahat de!..." Bu söz dini inançların bireylerin en kutsal ve
en mahrem yönlerinden biri olduğunu son derece özlü bir
şekilde ortaya koymaktadır. Bu söz zamanla siyaset ile
ilgili olarak da kullanılmaya başlamış ve "siyaset de gizlidir kabahat de" şeklinde yeni bir deyiş türemiştir. Bu
özdeyiş de aslında bireylerin siyasi fikirlerinin siyasi algı
tutum ve kanaatlerinin de onların en özel ve en mahrem
yönlerinden olduğunu güzel bir şekilde ifade etmektedir.
Zaten devlet teşkilatımızın temelini oluşturan Anayasamız da bu gerçeği net bir şekilde ortaya koyup bireylerin
bu hak ve özgürlüklerini teminat altına alır. Anayasamızın bireylerin temel hak ve ödevlerini düzenleyen
İkinci kısmında 24. ve 25. Maddelerde bu haklar açık bir
şekilde ifade edilip koruma altına alınır: 24. Maddeye
göre "Herkes vicdan dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir... Kimse dinî inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dinî inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz
ve suçlanamaz."..