Aşk kendisi üstüne düşünmeye başladıktan sonra insanın asırlardır en çok konuştuğu yazdığı konular arasında kuşkusuz ilk sırayı almıştır hep. İnsanın kiminle yaşayacağı yaşamak istediği söz konusu olunca üstüne konuşması düşünmesi ve yazması kadar doğal olan ne var? Üstelik farklı gerçekliklerin ürünü olan iki kişi arasındaki ilişki söz konusu olunca bu ilişkinin dallanıp budaklanan karmaşık bir olgu haline gelen yapısı üstüne düşünmek kaçınılmaz oluyor. Hele de kendi seçmediği bir kültürün yaşantı biçiminin toplumun içine ve bütün bunların taşıyıcısı bir dilin bağrına doğan insanı getirirsek gözümüzün önüne sevgi saygı hayatı paylaşmak ve benzeri konuların ne denli karmaşık bir sorun yumağı olduğu da anlaşılır. Birlikte olmak istediğimiz bir ömrü ya da bu ömrün bir kısmını paylaşmak mümkünse.