"Dünya sinemasına damgasını vuran akımlara bakıldığında en kalıcı ve başarılı akımların gerçekçilik temeli üzerine inşa edilenler olduğu görülmektedir; Sovyet Toplumsal Gerçekçiliği Şairane Gerçekçilik Belge Okulu Özgür Sinema Yeni Gerçekçilik Yeni Dalga Yeni Sinema ve Dogma Akımı... vb. Birçok sinema yazarı ve tarihçisi Türk sinemasında belli bir akım oluşmadığı yönünde hem fikirdir. Türk sinemasında akımlardan ziyade çeşitli yaklaşım biçimleri olduğu söylenebilir. 1950 sonrası tek partili dönemden çok partili döneme geçişten itibaren Türk sineması Sinemacılar Dönemi'ne girer. Bu andan itibaren de 1950 öncesinden çok daha bilinçli yönetmenler sinemamızda çalışmalarına hız vermişlerdir. Ömer Lütfi Akad'la birlikte sinemamızda gerçekçi dokunuşlar görülmüştür. Ardından Halit Refiğ Metin Erksan Yılmaz Güney gibi usta yönetmenler zaman zaman filmlerinde gerçekçi yaklaşımlar göstermişlerdir. Ancak özellikle 1990 sonrası sektöre giren bazı yönetmenler gerçekçi üslubu yardımcı bir öğe olmaktan çıkarıp temel bir araç olarak kullanmaya başlamışlardır."
Bu kitap sanatta gerçekçilik ve dünya sinemasında gerçekçi akımları incelerken bir yandan da Nuri Bilge Ceylan Derviş Zaim Seren Yüce Semih Kaplanoğlu Uğur Yücel ve Zeki Demirkubuz gibi yönetmenlerin gerçekçi filmlerine odaklanarak okuyucularına yeni bir ufuk açıyor.