1945 yılı. Malatya'nın Darende ilçesi. Dönemin en nüfuzlu ve kalabalık ailesi Köroğlu Ailesi. Ailenin reisi Acar Köroğlu dört çocuk babasıdır. Dördü de erkek olan çocukları büyüyüp evlenirler ancak hiçbirinin oğlu olmaz. Acar Köroğlu erkek torun hasretiyle yanıp tutuşsa da kız torunlarına da gözü gibi bakan bir dededir. En büyük oğlu İlbars'tan olma torunu Ceren evlilik çağına geldiğinde talipler ailenin kapısını aşındırmaya başlarlar. Torununu evlendirme işi Acar Köroğlu'na kalmıştır çünkü Ceren'in babası başka bir kadın için ailesini terk etmiştir. Hem babasızlıkla hem de babası gittikten sonra hayata küsen annesinin sıkıntılarıyla boğuşan Ceren onu istemeye gelecek olan Muallim Turan'a kalpten bağlanır. Onu çok sever. Turan da geçmişinde yaşadığı onca felaketten sonra ilk kez kendini yeniden mutlu hissetmiş Ceren'e tüm varlığıyla bağlanmıştır. Ancak bu iki gencin bir araya gelmesini istemeyenler de vardır. |
Hem Köroğlu ailesini hem de Muallim Turan'la Ceren'i büyük sınavlar beklemektedir. Umutları bir ağaç gibi köklerini toprağa salarken hayat onların mutlu günlerini eski birer anı olmaktan kurtaracak mıdır?