Kitaba adına veren "Tavşan Salih'in Otobüsü" hikâyesinden bir bölüm:
"Anlatıcının konudan konuya atladığını düşünüyorsunuz belki ama onun yükü ağır çok memleket hikâyesi birikti heybesinde. Telaşı bu yüzden. Cesaretini de Don Kişot'un hikâyesini anlatırken yaptığı sapmalar için okuyucudan anlayış bekleyen Cervantes'ten alıyor. 'Benim derdim kısaca bir çırpıda anlatılamaz anlatılmamalı; çünkü derdimin her ayrıntısı uzun bir söyleve layıktır bence...' "
"Salih Amca da dut ağacının altındaki evine döndü. Günlerce ağzını bıçak açmadı Birinci sigarasından başka sığınacak kimsesi kalmamıştı. Ne şehre indi ne pazara. Cemaatin durumu bildiği halde "ne oldu senin otobüs hâlâ tamirde mi?" ya da "kaça sattın?" sorularından o kadar bizar oldu ki Cumaları camiye gitmek için bile evden dışarı çıkmak istemedi. Bir de otobüsün iyi zamanlarında edindiği transistorlu Grundig marka radyosunda "Yurttan Sesler" dinlerdi. Hele Neriman Altındağ Tüfekçi'nin söylediği "Yine gam yükünün kervanı geldi" türküsü çalınınca efkârı büsbütün artar sigarasından derin nefesler çekerdi."