XVIII. yüzyıl Fransa. Kitabın kahramanı Jean-Baptiste Grenouille tüm insancıl duygulardan yoksun yalnızca kokulara karşı görülmedik ölçüde duyarlı istediği kokuları üretebilmek için cinayet işlemekten bile çekinmeyen biridir. Herkesin her şeyin kokusunu alma dilediği tüm kokuları üretme konusunda gerçek bir dâhi olan bu genç adamın kendi kokusunun olmadığını bu nedenle insanların kendisinden koku alamadıklarını anladığı gün dünyası başına yıkılır. Tek çıkar yol başkalarına varlığını hatırlatacak kokular sürünmektir.
Toplum içinde bir birey olarak var olamamış; ama kendi benliği dışında her istediğini yaratabilmiş bir dâhiyi sergileyen bu görkemli alegorinin olağanüstü akıcılıkla erişilen son bölümü benzeri herhalde ancak Kafka'nın eserinde görülebilecek bir insanlık tragedyasının anlatısıdır.