Banyoya doğru yürüyüp anahtarı iki defa çevirdim ve buz gibi fayansa uzanarak saatlerce kafamın içindeki sesleri dinledim. Kalabalığın ortasında ağlayan çocuklar operada işlenen cinayet salıncakta sallanırken alnından vurulan kadınlar. Çığlıklarla doluydu kafamın içi. Kalkıp suyu açtım ruhumu temize çekmem gerek diyerek iki el ateş ettim kalbime hüznüm etrafa dağıldı. Giyinip salona geçtim. Televizyondaki ölüm haberleriyle kirlettim az önce temizlediğim ruhumu elim gazeteye uzandı bir parça kan sıçradı bulmaca sayfalarına bir parça ağladım.. Bir parçam kayboldu puzzle'ın kaybolan parçaları gibi seni aradım ve seni aradığım her yerde bir cinayet işledim. Elimdeki kurumuş kanı güllerin boynuna sürerek temizledim üzerime yaşamak sindi o günden sonra kendimden iğrendim...