Güntürk Üstün raylı sistemle ilk kez iki aylıkken anne ve anneannesiyle birlikte yaptığı bir mototren yolculuğu sayesinde tanışmış. Trenler hakkında ilk şiirini yedi son şiirini ise yirmi üç yaşında yazıp yirmi bir yıl boyunca şiire ara vermiş. Kırk dört yaşına ulaştığındaysa başta tren düdükleri olmak üzere tüm raylı sistem araçlarının sanki ona "Hiçbir yolculuk bitimsiz değil. Seninki bitmeden bizi yeniden yazmalısın. Ama bu kez olgun bir ozan olmayı hedefleyerek" dediklerini duymuş ve tekrardan şiir defterlerini özenle doldurmaya başlamış. On yıldır da aksatmadan yazmayı ve yayımlamayı sürdürüyor. Şair bu en son yapıtındaki yarı haiku yarı aforizmayı andıran hayli ilginç onlarca kısa şiiriyle tüm raylı sistemi adeta ray ray travers travers balast balast ve araç araç irdeleyip dizeleştirmiş. Tıpkı bir önceki kitabı "Demiryolu Palas Oteli'nden Şiirler" gibi bu yapıtı da özellikle demiryolu ve şiir tutkunlarının ilgisini hak edecek türden.