Fatmır Gjata bu romanda devrim sonrası Arnavutluk'unu anlatıyor. Büyük bir bataklığın kurutulması ve tarım arazisine çevrilmesi simgesi etrafında eski dünyayla yeni dünyanın mücadelesini anlatıyor yazar. Bu yalın ama edebi değeri yüksek eser emekçi kitlelerin muazzam yaratıcılığını sosyalizmin toplumsal ilişkileri nasıl dönüştürdüğünü ve adım adım nasıl yeni ve özgürleşmiş ilişkileri ortaya çıkardığını anlatıyor.