"...yüzümüzde büyük bir göçün
farklı suların ve belki de uzun bir sürgünün izi var.
birbirine bakan iki aynaya benzememiz bundan..
ya da doğu'da ve batı'da kör bir çerçinin yalnızlığı.
Sessizliği limanların... doğu'nun bütün limanları...
yok artık hükmü sözün...
giderken kapının eşiğinde ayak izlerini unuttun..
oysa bin yıllık bir zeytin ağacının altında görmüştüm seni..."