'...Burhan Günel işte bu insanların içlerine sızarak içlerindeki evrenlerin karmaşasında debelenenleri aydınlığa çıkarma başarısına erişir. Ama orada durmaz insanın sonsuzluktan oluşan yanlarına el atar onların yanlış yapılanmadan raslantıların yığdığı olumsuzluklardan kaçarken meydana gelen tökezlemelerine hem onlara ilişkin sorunları irdelemek hem de herkesi ilgilendiren ortak gerçekleri yakalamak amacına eğilir. Yakalar da... Birden tanıdık bir sevinçle tanıdık bir acıyla tanıdık bir tedirginlikle yaşamlarımızın damlarını çökerten tanıdık yıkımlarla; hiç bozulmayan hiç bozulmayacakmış izlenimi uyandıran evrensel görünümlerle; belleklerimizde kaldıkları sürece parıltılarını hiç yitirmeyen bir dizi seçkin anılarla bir sevdanın alçalma ve yükselme evrelerini film karelerine sıkıştıran çalışmalarla karşılaşırız...' (Muzaffer Buyrukçu)