Bağımsız bir bilim olarak 19.yüzyıl Batı Avrupası'nın çalkantılı ve kaotik ortamında ortaya çıkarılan sosyoloji; fransız Devrimi ile Sanayi Devriminin nedenlediği yapısal dönüşümlerin yol açtığı huzursuzlukları gidermek ve vahşi kapitalizmin toplumsal yaşam içinde ortaya koyduğu yıkımlar ile bu paraleldeki toplumsal arayışlara yönelik radikal bir yanıt olarak güç kazanmaya başlayan sosyalizmin önünü kesmek için ortaya çıkartılmış olan -akademik 'saygınlık' ile çerçevelenmiş- bir toplum mühendisliği ürünüdür. Bu bağlamda sosyolojiyi anlamlandırabilmek toplumsal dönüşümü çözümleyip/toplumsal yapıyı söz konusu devrimler ile sosyo-ekonomik ve kültürel oluşumların evrimsel süreci içinde ele almakla mümkündür. Bu nedenle elinizdeki çalışmanın "Bir Bilim Olarak Sosyoloji ve Sosyal Bilimler" başlığı altındaki ilk bölümünde sosyal bilimler ile sosyolojinin ortaya çıkışı/bilimsel karakteristikleri/entelektüel ve akademik alandaki mevcut sorunsalları/gündelik yaşam ile ilişkisi tartışma konusu yapılırken; "Ekonomik Politik ve Kültürel Yapı" başlığını taşıyan ikinci bölümünde de modernlik projesi/kapitalizm ve kapitalist uygarlık/sanayi toplumunun yapısı/günümüzde ortaya çıkan dönüşümler ve telekomünikasyon devrimi/sanayi ve -özellikle- enformasyon toplumlarının yapısı içinde yaşamın tüm alanlarına egemen olmaya başlayarak mahremiyet kavramını ortadan kaldırma tehdidini savurmakta olan 'gözetim' gibi konular üzerinde yoğunlaşılmaktadır.