Yahudilerin Kur'an'la teması Hz. Muhammed'in Medine'ye hicretiyle başlamaktadır. Kur'an'ın iniş sürecinde islam Peygamberi'yle dini-siyasi kavgalara giren Yahudilerin Kur'an'ın içeriği ve islam'ın siyasi anlamda şekillenmesi konusunda da önemli bir yer tuttukları görülmektedir. Böyle olunca Yahudiler Kur'an'ın en temel konuları arasında yer almışlardır. Bunun yanında güçlü yazılı ve sözlü kültürleri İslam geleneğine birçok konuda malzeme sunarak İsrailiyat denen bilgi havuzunun oluşmasına sebep olmuştur. Yahudilerin Kur'an'la ilgili değerlendirmeleri çok erken dönemlere dayanmaktadır. Orta Çağ'da İslam hâkimiyetinde yaşayan Yahudi âlimlerin eserleri Kur'an'dan yapılan alıntılarla doludur. Bu dönemlerde Kur'an Yahudi âlimlerce hem içeriğine reddiye yapılacak bir kutsal metin hem de Arap edebiyatının bir başyapıtı olarak muamele görmektedir. Yahudilerin Kur'an'la ilgili bir diğer girişimleri de Kur'an çevirileridir. Arap-İslam coğrafyasında yaşayan Yahudiler Kur'an'ı orijinal metninden anladıkları için ibranice Kur'an çevirisi ihtiyacı gündeme gelmemiştir. Bu sebeple Yahudiler arasında ilk İbranice Kur'an çevirileri de Aşkenaz (Avrupa) Yahudiler arasında görülmektedir.