Eğitimin amacı ve tanımı; felsefe ekonomi sosyoloji ve psikoloji gibi olgulara bağlı olarak farklı zamanlarda farklı şekillerde nitelendirilmiştir. Günümüzde ekonominin temel öznesinin bilgi olması felsefenin yapılandırmacılık boyutunda önem kazanması ve sosyolojik bağlamda bireyin özgürlüklerinin ve seçimlerinin ön plana çıkması gibi sebeplerden ötürü eğitimin tanımı ve misyonu da değişime uğramıştır. Günümüzde bireylerden var olan bilgi ve becerileri kazanmalarından ziyade bu bilgi ve becerileri zihinlerinde yapılandırmaları dahası yaratıcılık güçlerini kullanarak ortaya yeni bir ürün koymaları beklenmektedir. Her ne kadar eğitim bir üst yapı olsa da diğer alt yapı araçlarını etkilemesi ve bu yapıların değişimlerini sağlayan bireylerin yetiştirilmesini sağlaması gibi sebeplerden ötürü büyük önem arz etmektedir. Davranışçı yaklaşımın temel taşı olan ezberci eğitim yerini bireyin bilgiyi yapılandırmasına ve bilgileri analiz sentez ve değerlendirme gibi aşamalardan geçirerek "tekrar yorumlamasına" dayalı olan yapılandırmacı anlayışa bırakmıştır. Temel eğitim felsefesinin değişmesi ile birlikte ülkeler mevcut programlarını gözden geçirmekte öğretmen yetiştirme programlarını yapılandırmacı anlayış göre düzenlemekte ve öğretim materyallerini bilgi çağına uygun hale getirmektedir. Bu kapsamda eğitimöğretim faaliyetlerini uygulamaya koyan öğretmenlere büyük sorumluluklar düşmektedir. Öğretmenlik mesleğinin amaçları yeterlikleri ve tanımlamaları değişmesine rağmen öğretmenlik bir meslek olarak önemini daima korumaktadır ve koruyacaktır. Bu kitap özellikle ilkokul 1. ve 2. sınıflarda eğitim-öğretim faaliyetlerinin temel noktasını oluşturan ilk okuma yazma öğretimi ve üniversitelerin eğitim fakültelerinde okutulan "İlk okuma-yazma öğretimi" dersi için hazırlanmıştır.