Görme bir iktidardır ve imaj her şeye hâkimdir. Söz eski hükmünü kaybettiğinden gerçekliğin ve iktidarın takibi sadece gözetlemeyle mümkündür. Varlığımız görüntümüzse bu görüntünün algılanması da bilinçle ilişkilidir ve algılarımız bakışlarımızla şekillenmektedir. Gözetleyen bakış genellikle arzuyla ilişkilidir ve çoğunlukla seyretmekten zevk alan suç işleyen röntgenci bir kimliğe bürünür. Bakış artık şiddettir ve gözetleyenler ancak tersine gözetimle kontrol edilebilir. Tersine gözetim görüntüyü son bir bakışla hızlıca tüketen aylak flanörle yaygınlaşmıştır. Bu durum gözetim iktidara aittir alt metnini sarsmıştır. Veri ikizi gibi çoklu eksen ve kavramların oluştuğu dijital çağımızda hepimiz panoptik ve sinoptik makinelerin içine sıkışan sanal kimliklere dönüştük. Bu durum gözetleme ve bakışın yeni kavram ve tartışmalarla tekrar okunmasını gerektirmektedir.