İnsanoğlu olarak iki gerçekliğin arasında bulunuyoruz: bir yanda madde alemi diğer yanda mana alemi. Bilen Kalp bu iki gerçekliğin karşılaşıp birleştikleri kutsal mekandır. Sufi geleneğinde insan kalbi gösterişli bir mecaz değil sezginin ve algının kaynağıdır. Yaşamdaki tüm güzellikleri ve anlamları algılama yeteneğine sahiptir. Ardından yaşamın bu ruhsal niteliklerini herkesin faydalanması için dışarıya yansıtır. Her insanın kalbi kutsal gerçeklik dünyasını görüşler dünyasına taşıma yeteneğine ve kaderine sahiptir. Sufiler ondört yüzyıl boyunca kalbin öğretmenleri olmuşlardır. Öğretileri ve yöntemleri uyanmamızı ve kalplerimizi arındırmamızı varlığımızın en derinlerinde bulunan bilme eylemini dinlemeyi öğrenmemizi sağlayacak şekilde düzenlenmiştir. Bilen Kalp'te Kabir Helminski Sufi yolunu tüm kültürlere ve zamanlara uygun pratik bir ruhsal yol olarak aktarmaktadır. Bilen Kalbimizi eğitirken bir varoluş biçimini deneyimlemeyi ilişkilerimizi dönüştürmeyi ve yaratıcılık yeteneklerimizi arttırmayı öğrenmemiz gerekmektedir. Daha da önemlisi zamanımızın en çetin ruhsal sınavıyla karşılaşmaya hazırlıklı olmalıyız: Kendi insanlığımızın kutsallığının bilincine varmak!