İnsanlar dünyaya fizikî ve biyolojik olarak farklı özelliklerle gelmektedirler. Farklı renk ırk ve coğrafi bölgelerde doğan insanların fizikî ve ruhî olarak da birbirlerinden farklı özellikleri vardır. Bazen sağlıklı bir birey olarak dünyaya adım atarlar bazen de engelli olarak doğarlar. İşte bu farklılıklardan kaynaklanan ihtiyaçlarda da çeşitlilik olabilmektedir. Engelli bireyler diğer sağlıklı bireyler gibi birçok konuda aynı standartlarda hizmet alma veya hizmetten yararlanma da aynı haklara sahip değildirler. Engellilerin tam olarak istifade edemedikleri bu haklardan biri de eğitim hizmetleriyle ilgili olan kısımdır. Eğitim haklarının bir bölümü de din eğitimiyle ilgili bilgileri öğrenme ve dinî pratikleri yapabilme imkânının sağlanmasıyla ilgilidir. Bu durum bazen din eğitimindeki imkân yöntem ve etkinliklerinin yetersizliğinden bazen de engellinin içinde bulunduğu nedenden kaynaklanmaktadır. Bu eser ile engelli bireylerin din eğitiminin yeterlilik durumlarının tespit edilerek yetersiz yönleriyle ilgili önerilerin ortaya konulması engelli bireylere yönelik gerçekleştirilmekte olan din hizmetlerinin yeterliliğinin ortaya konulması amaçlanmaktadır. İslam'ın engellilere yaklaşımı manevî risklerin oluşumunu engelleyici ve koruyucu manevî sosyal hizmetler çerçevesinde yapılmaktadır. Böylece engellilere yönelik ortaya çıkabilecek olumsuz bakış açıları engellenecek engellilerin de manevî açıdan yanlış düşünce tutum ve davranışlara yönelmesinin önüne geçilmiş olacaktır. Manevî yön sadece dinî anlam içermez; aynı zamanda kişinin ruh dünyasını psikolojik durumunu ve etrafıyla sağlıklı iletişimini de kapsamaktadır.