Aşkın vermiş olduğu mükemmel enerjiyle incecik bir çizgi üzerinde yürürken fark edebiliyordu; bir tarafın nefret diğer tarafın sevgi olduğunu. Seçimleri ve kararları belirleyecekti nereye doğru ilerleyeceğini.
Acıyla mı yoksa mutlulukla mı beslenmek istiyordu?
Nefret ve öfkeye niyet ederek zihnini karanlık bir zindana dönüştürüp kalbini kurumla kaplayarak varlıklı ama yalnız bir yaşam mı?
Kalbindeki sonsuz sevgiyle aşka niyet ederek duygusal gelişimini sağlayıp her türlü zorluğa rağmen yaşam onu öyle yerlere götürüyordu ki o bile şaşırıyordu.
Kör bir kuyunun içerisinden bulutların üzerindeki sonsuz aşka kadar olan yokuşlu yolda yürüyenlerin hikayesi.