SABIR ATININ YELESİNDE ELLERİM
Hepimiz yaşamımızı bir mücadeleyle geçiririz. Mücadele anlarında umutlarımızla ayakta kalır bazı zamanlarda ise ufuklarda kayboluruz. Ama günün sonunda yaşadıklarımızı sevmeye başlarız. Yaşanılan her zerre katkı sağlar kişiliğimize ve kimliğimize... Sonra bir an durup bir kalem ve bir kâğıtla nakkaş oluveririz. Her bir ilmekte hayatımızın sırları saklı... Çocukluğumuzun gençliğimizin heyecanlarımızın umutlarımızın...
Kısacık ömrümüzde her şeyi deneyim edinme imkânına sahip olamıyoruz. İşte elinizdeki bu kitap insan yaşamındaki tecrübelerin aktarılma sorumluluğu olarak hayatiyet bulmuştur. Şiirler yalın ve narin bir üslup ile kaleme alınmıştır. Şiirden yansıyan şuurun fark edilmesi temennisiyle...
Son çırpınışım uzaklaşıyor benden.
Sabır atının yelesinde ellerim;
sana doğru savrulurken yüreğim
yüreğim sana ben uzaklara yakışıyorum.
Bir türkü tutturmuşum
maviydi tomurcuğum türkülerin dalında.
Neresindeyim türkülerin bilmeden
takılıp kalmışım bir nakaratında:
seviyorum seviyorum diyordum ki
Donakaldı ansızın dudağımda.
Son çırpınışımdı bu.
Yeter miydi istemek dua etmek?
Yetmedi istemem!
Donakaldı tomurcuğum türkülerin dalında.
Savrulurken bir yanım sana doğru;
kesiliverdi türkülerim
bitik düştü kollarım.
Bir yanım ümitsiz bir yanım yitik
son çırpınışımdı artık uzaklaşan.
Dudağımda donakalan türkülerim
çırpınırken sana doğru
can kesiği yüreğim.
Çırpınıyorum can iki parça.
Ben uzaklara yakışıyorum
yorgun atın yelesinde ellerim;
kaderime sabretmemi çok görenlere inat sabır
ve seni bana çok görenlere inat
ille de sen diyorum!