"...Yıldızlı Ankara gecesinin içinde rastgele yürüyordum. Hayatımda çok şey vardı hepsi karmakarışıktı. Dürnev Abla'nın haykıran tarot kartları bana yaşamımı anlatan buzdolabındaki Pişmiş Kelle sokaklarda tüm eski insanları ile peşimde dolanan geçmiş Eddie Fisher'in kendi kendine yaptığı günde on kokain iğnesi Kazım Efendi'nin osuruğundan elli yıl sonra yaşama dönen iki yaşlı ölü bir sokağa girip gece zamanı peşine düştüğüm aşk yüzüme çarpan serin gece yeli Belligün Pastanesi'nde birlikte oturup kahve fincanının içindeki Eddie Fisher konserini izlediim Mihri Abla İstanbul'un unutamadığım eski sesleri... Hepsi bana aitti. Benim yaşamımdı tüm bunlar. Bu yoğun kalabalık bu sessizlik ve yalnızlık benimdi. Geçmişim bangır bangır çalıyordu beynimin içinde. Düğmesini bilmediğim için onu kısamıyordum..."