İbrahim Kaypakkaya'nın şimdiye kadar günışığına çıkan bütün yazıları savcılık sorguları savunma taslağı ve şiirleri ile birlikte "Bütün Eserleri" kapsamında ilk kez yayımlanmaktadır. Bu vesileyle önder yoldaşın daha önce çeşitli baskı ve eserler içerisinde yer alan yazıları tarih sırasına sokulmuş titiz bir çalışmayla düzenlenmiş ve asıllarına uygun bir biçimde okuyucuya sunulmuş olmaktadır.
İbrahim Kaypakkaya'nın 1970'li yılların başında geliştirdiği tezlerin 44 yılı aşkın bir zaman diliminin ardından güncele ve geleceğe ışık tutan gücü ve netliğine dair gerçeklikten söz etmemiz gerekir. Bu gerçeklik Türkiye'deki demokratik halk devrimi sürecinin karşılaştığı temel sorunlarla bütün yüzleşme ve uğraşma faaliyetlerine en kritik noktalardan temas edebilme yeteneğini tanımlamaktadır.
Proletarya partisini kurmadan önceki dönemde kaleme alınan haber-yorum makale ve eleştiri yazılarında görülen ihtilalci tutum mücadele ve direniş coşkusu ile diyalektik-materyalist çözümleme gücü sınıf bilincinin gelişmesine paralel komünist bir kimliği inşa etmiş sınıf mücadelesine var gücüyle atılma hali/tercihi Türkiye devrimine önder bir nitelik/şahsiyet kazandırmıştır.
İbrahim Kaypakkaya'nın yoktan var olmadığı gibi hiç kuşkusuz yoktan da var etmediği bilimsel sosyalizmin ülkemizdeki gerçeklikler doğrultusundaki özgün analiz ve saptamaları en kestirme ifadeyle devrimin niteliği ve yoluna dair programın özlü bir ifadesidir.
Nisan Yayımcılık olarak ölümsüzlüğünün 44. yılı nedeniyle sunduğumuz "Bütün Eserleri"nin İbrahim Kaypakkaya'nın komünist önder ve öncü kişiliğinin kavranabilmesinde aydınlatıcı bir işlev görmesini diliyoruz...