Bir ailenin tarihini deliliğini derinliğini karanlığını neşesini acayipliğini kumaşlar ve yiyeceklerle çevrelenen üç kadının gözünden anlatıyor Zeynep Kaçar Kabuk'ta. Kendini gerçekleştirme çabası içindeki üç kuşağın hayatın gelip dayattıkları karşısında başkalaşması kabuk değiştirmesi kabuğuna sığamadıkça çaresizleşmesi çaresizleştikçe gerçeklikten uzaklaşması sarmalını incelikle örüyor. Her bir birey için savaş alanına dönüşen ailenin aynı zamanda bütün yaraları iyileştirmedeki mucizevi mahirliğini de sakınmasızca ele alıyor.
Tutmaya çalıştıkça ellerinden kayan hayatlarının peşinde çözümü delirmekte bulanların hem kanatan hem sağaltan ama hep güç veren hikâyesi...
"Bense sürekli değişmek savaşmak kendimle dalaşıp uğraşıp hep bir mantıklı yol bulmak zorundayım. Olağan güzel olağan iyi olağan makul değilim çünkü. Neyim varsa olağandan epey uzak. Sürekli kendimi akla yola uydurma çabası."