"Türkçe devlet dili. Anayasa ile korunmuş. Türkçenin resmi dil olduğunu beyan eden maddenin değiştirilmesi teklif dahi edilemiyor. Türkçe hassasiyeti sözde çok kuvvetli fakat fiilde uygulamada çok zayıf. Bütün öğretim sistemi türkçebilmenin değil yabancı dil bilmenin önem ve değerini ifade edecek şekilde kurulmuş. İyi ingilizce fransızca almanca vs. bilmek tercih sebebi. İyi türkçe bilmek mecburiyeti hiçbir zaman ve hiçbir şekilde yok! Devlet dili türkçe öğretim dili ingilizce! Bu çelişkinin izahını kim yapacak? 'Ancak sömürge ülkelerde yabancı dille öğretim yapılır!' demekle iş bitiyor mu? Türkçe Anayasa tarafından 'resmi dil' olarak ilan edilmiş olmasına rağmen bu konumunun gerektirdiği ilgi ve desteğe sahip değildir. Eğitim alanında yabancı dillerle öğretim yapan okulların kurulması ve çoğaltılması tamamen yabancı dillerle öğretim yapan üniversitelerin yaygınlaştırılması ve rağbet görmesi iletişim dilinde bilhassa bilgisayar ve internetin yaygınlaşmasından beri görülen kırılmalar gelecekle ilgili iyimser düşünmemizi menfi yönde etkileyecek konumdadır. Bu gidiş bizi şöyle düşünmeye zorlamaktadır: Türkçenin Türkiye'de ikinci dil haline düşme ihtimali en fazla bu yüzyılda sözkonusu olabilir!"