Tarihin sayfaları geri döndürülüp geçmişten günümüze doğru yeniden yazmaya başlansa insanlığın en büyük problemlerinden biri olarak karşımıza salgın hastalıklar çıkar.
Osmanlının son dönemleri sürekli savaşlar halinde geçtiği için bu durumdan en fazla etkilenen de ordu olacaktır. Kırım harbinde 93 Harbinde ve nihayetinde I. Dünya Savaşında kendini hissettiren hastalıklar birçok askerimizin hayatını kaybetmesine neden olmuştur.
Osmanlıda salgın hastalıkların orduyu çok fazla etkilemesi nedeniyle bazı tedbir amaçlı teşkilatlar kurulmuştur ki bunların başında 1868 tarihinde kurulan Mecruhin ve Mazra-yı Askeriyyeye İmdat ve Muavenet Cemiyeti ile 1877'de kurulan Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti gelmekteydi. Her ne kadar da bu cemiyetler salgın hastalıklarla mücadele etse de hastalıklar hız kesmiyor ve bu sefer devleti I. Dünya Savaşı sırasında yakalıyordu.
Özellikle Kafkas Cephesinde yoğun olarak hissedilen salgın hastalıklarla mücadele amaçlı bölgeye birçok doktor ve bakteriyolog görevlendiriliyordu. Bu bakteriyologlardan birisi de bu çalışmamıza konu olan ''Lekeli Humma'' adlı kitabın yazarı Server Kamil (Tokgöz) idi. Bu çalışma her ne kadar bir transkripsiyon çalışması olsa da çalışmada Türk hekimlerinin yeri geldiğinde neler yapabileceklerinin anlaşılması açısından önem taşımaktadır.