...Kırım Savaşı'nın ardından 1859'da Şeyh Şamil'in Ruslara teslim olması bölgedeki Müslüman nüfus için kırılma noktası olmuştur. Zira Ruslar bölgede "Müslüman halkınya kendi isteğiyle Osmanlı topraklarına göçebileceğini ya da Rusya'nın kuzey topraklarında bir bölgeye sürgüne gönderileceklerini" duyurmuşlardır. Söz konusu politikanın bölgede hızla yayılmasıyla bölge halkı taşınmazlarını satamayıp yanlarına sadece taşıyabileceklerini alarak din ve diyanetlerini muhafaza etmek amacıyla halifenin himayesine ak topraklara gitmek üzere Kırım sahillerine doğru yola çıkmışlardır. ...Himayesine sığınan insanların mağduriyetini gidererek büyük devlet olma ve temsil ettiği hilafet makamının sorumluluklarını yerine getirmeye çalışan Osmanlı Devleti muhacirlerin her türlü ihtiyacını karşılamaya çalışmış ve muhacir nüfusunu kayıt altına aldığı defterler hazırlamıştır.
...Söz konusu defterler aile esasına dayalı nüfus bilgilerinin yanı sıra bir kısmında muhacirlerin Karadeniz'in kuzeyinden geldikleri bölgeleri köyleri ve hangi yoldan Osmanlı topraklarına ulaştıklarına dair bilgileri de içermektedir. Bu bilgiler bugün kaybolmaya yüz tutmuş mezar taşlarının üzerindeki tamgalardan yola çıkarak kabilelerini tespit etmeye çalışan Türkiye'de yaşayan muhacirlerin torunlarının tarihi ve kültürel hafızalarının oluşumuna katkı sağlayacaktır ve geride bırakılan akrabalarla bağ kurulabilmek için birer ışık olacaktır. Söz konusu adlar bugün Türkiye'de yaşayan Nogaylar için göçü yaşayan aile büyükleri olarak anlamlandırılıyorsa da göçün diğer cephesinde geride kalan ve bir asır Rus hâkimiyeti altında Karadeniz'in kuzeyinde muhtelif bölgelerde yaşayan Nogayların maruz kaldıkları kültürel asimilasyonu aralayabilecekleri ipuçları niteliğindedir. Defterlerdeki Nogay adları bugün dünyanın farklı coğrafyalarında yaşayan Nogayların kültürel birlikteliklerini muhafaza edebilecekleri geçmişten uzanan kökler mahiyetindedir.