İnanıyorum ki bu eser Mehmet Akif'in düşüncelerinin ideallerinin gençler tarafından daha iyi anlaşılmasında faydalı olacaktır.
Mehmet Akif Ersoy'un ismini duyduğumuzda İstiklal Marşı'nın şairi olduğunu hemen hatırlarız. Biliriz ki O İstiklal Marşı'nı millete ait olduğunu söyleyerek Safahat adlı kitabına almamıştır. O'nu konu edinen kitaplarda ise sıklıkla erdemli davranışlarından dürüstlüğünden bahsedildiğini görürüz. O aynı zamanda imanımızın şairidir. Bu imanın bir yansıması olarak şiirlerinde adalet merhamet haksızlığa karşı durmak hakkı savunmak sıkça yer tutar. Akif düşündüğü gibi yaşamış bu yaşamı da eserlerine aksettirmiştir.
Safahatta yer alan manzum hikâyelerde biz Osmanlı toplumunun her tabakasından insanı görürüz. Bu insanlarla Akif bize merhametli olmayı adil ve dürüst davranmayı söz verince sözünde durmayı telkin eder. O ayrıca bu hikâyeler ile insanların hayatta olan biten olaylar üzerinde düşünmesini ibret almasını istemiştir.
Şairin bütün şiirlerinde samimi içten dili apaçık bir biçimde görürüz duyarız. Hikâyelerde bu samimi dille beraber Osmanlı toplumunda var olan her türden insanı ete kemiğe bürünmüş bir halde sözleriyle davranışlarıyla yaşadıklarıyla karşımızda görürüz.
İşte bu manzum hikâyeler yeni nesillerin gençlerin anlayabileceği bir dille yer yer düz yazı şeklinde yeniden kaleme alınmıştır. Bununla birlikte yazarımız Feyza Nur Arıcı Akif'in duygu ve düşüncelerini gençlerin daha iyi anlamalarını sağlamak amacı ile kimi hikâyelere açıklayıcı bilgiler eklemiştir. Yeniden düzenlenmiş haliyle bu hikayeleri okurken kimi zaman hüzünleniyor kimi zaman da gönlümüzde merhamet ve şefkat hissediyor adalet ve merhametin ne denli önemli olduğunu şu hayatta huzur içinde yaşamak için olmazsa olmaz iki önemli şart olduğunu anlıyoruz.