Aslında bir tarih kitabıdır elinizdeki ama bunu sezdirmeyen bir tarih kitabı. "Hayır" diyeceksiniz "biraz öykü biraz röportaj biraz deneme ve bunların karışımına bir tutam mizah tuzu ile burukluk baharı katılmış biyografik bir belgesel". Doğru. Kimi yerde öykü tadına yaklaşan anlatım biçimine röportaj özelliğinde akıp giden sayfalara "deneme" türünü andıran içtenlikli düşünsel yaklaşıma bakarsanız bir tarih kitabının "t"sini bile bulamazsınız bu kitapta. Sizinle anlaşamıyoruz. Kitabın dokusu içinde her biri ayrı renkte parlayan ama asıl amacı tarih bilimine veri sağlamak olan yüzlerce belgeye ne diyeceksiniz? Bu belgeler yakın dönemin kültür tarihine açıklık kazandıran kanıtlar değil mi?