"İş makineleri gelecek dedim geldiler. Ağaçları kesecekler dedim kestiler. Bizi ezip geçecekler dedim geçtiler. HES inşaatı üzerinde oturan beş aileyi evlerinden ettiler. Melet gözümüzün önünde kuruyor. Can suyu bırakıcaz dediler bıraktıkları can suyunu gelip başkaları bir daha tünele soktu onun da can suyunu bıraktılar. Kefaller öldü. Evvelden Mesudiye'de kuyu ustası çoktu şimdi kuyuya çekecek tatlı su kalmadı. Kuyu suyuyla bahçeyi sulasan bembeyaz tuz birikiyor. Belli ki deniz içerilere kadar girmiş tatlı suya tuzlu su karışmış. Nehirler akmıyor ki göllere ulaşsın. Onlar da kuruyor."
Hande Aydın yaşamın yaşam alanlarının yok edilmesine karşı verilen umut dolu mücadeleyi romanın diliyle anlatıyor. Sınır aşan bir dayanışmadan sivil itaatsizliğe uzanan yolun heyecanına ortak ederek...