Hikâyeler bazen çok acıtır. Her ne kadar yaşanmamış olsalar da anlatılanlardan bir parça bulup kendimizde eksik olanı tamamlamaya çalışırız. Çok üzülür ama susarız. İşte o anlarda okuduklarımız konuşur bizim yerimize.
Bu kitaptaki tüm hikâyeler kendimizi iyileştiremediğimiz yalnızlık hastalığına bir yolculuktur. Bazen Emre gibi ölümden kurtulup sevdiklerinize dönmeyi bazen Gökay gibi kendinizi bulmayı bazen Barış gibi geçmişinizi silmeyi bazen de Mert ve Fatih gibi affetmeyi isteyeceksiniz. Ama olmayacak maalesef. Hiçbir zaman içinde kaybolduğunuz o karanlıktan geri dönemeyeceksiniz. Okuduğunuz gördüğünüz duyduğunuz her şey aklınızın gizli odalarında saklı kalacak...