Dinleyin!
Kulaklarınızı iyice açın! Çünkü küçük şeftali ağacı konuşmak istiyor. Artık ses etmeyin bakalım küçük şeftali ağacı ne diyor! Kendi serüvenini anlatacak gibi;
"Biz yüz-yüz elli kadar şeftaliydik ve küçük bir sepetin içinde oturmuştuk. Güneş nazik kabuklarımızı kurutmasın ve kırmızı yanaklarımıza toz-toprak konmasın diye bahçıvan sepetin altını üstünü ve kenarlarını asma yaprakları ile örtmüştü...
İri ve sert çekirdeğim yeni bir yaşam düşüncesindeydi. Aslında ben kendim yeni bir yaşam düşüncesindeydim..."