Ders kitapları ister istemez seçicidir. Bazı şeyleri içerip bunlara vurgu yaparken diğer şeyleri dışarıda tutmalı veya önemsiz olarak lanse etmelidir. Ders kitapları belli soruları sorar ve diğer soruları gündeme taşımaz. Bazı başlıkları ve sorunları ön plana çıkarırken diğerlerini arka plana iter veya tamamen dışarıda tutar. Bu seçimlerde dolayısıyla belirli değer yargıları etkindir. Yani "objektif" bir görüş mümkün değildir. Yine de ders kitapları kendilerini bir objektiflik halesine gizler. İktisadı olgularla ve öngörülerde bulunan teorilerle ilgilenen bir bilim olarak resmeder. İktisatçılar ise beyaz önlüklerini giyen ve bir teoriyi objektif olarak diğer bir teoriyle kıyaslayan mesleki kanının desteklediği politika reçeteleri öneren teknisyenlerdir.
Eleştirel Ders Kitabı bunun bir mit tehlikeli bir biçimde yanıltıcı olmasının yanı sıra yavan ve sıkıcı bir mit- olduğunu ileri sürer. Zira ders kitabı yazarlarının değer yargıları "İktisat nedir?" sorusunu sordukları ve ana meseleyi ve bunun işaret ettiği başlıca sorunları tanımlamaya giriştikleri daha ilk sayfada kendini gösterir. Pek çok farklı iktisat tanımı yapılabilir ve bu tanımların her biri farklı incelemelere yol açar. Bir tanım toplam gelir ve üretimi mümkün olduğunca yüksek kılmak için toplumun kıt kaynaklarını kullanmanın önemini vurgularken diğer bir tanım herkesin temel ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yoksulluğun ve açlığın ortadan kaldırılmasının önemine vurgu yapabilir.
Elinizdeki kitap okuyucularına ders kitaplarında nelere yer verildiği ve nelere yer verilmediği konularında çeşitli örnekler sunmaktadır. Neticede ders kitapları yalnızca nasıl düşüneceğinizi ("bir iktisatçı gibi!") öğretmez aynı zamanda ne düşüneceğinizi de söylemeye çalışır.
Her dürüst iktisat hocası Rod Hill ve Tony Myatt'ın yazdığı bu kitabı neredeyse sadece tavsiye edilen konvansiyonel ders kitaplarından beslenen öğrencilerinin okumasını zorunlu kılmalıdır. Samir AMIN