Türk okuyucusu bir ilkle daha buluşuyor... Yıldırım Han zamanında başkent olan Bursa'da Efendimize yapılan hakareti içine sindiremeyen Süleyman Çelebi cevap niteliğinde bir şiir kaleme almıştır. Bu romanda Süleyman Çelebi'nin Vesiletü'n Necat adını verdiği Efendimize hürmeten yazılmış ve Onu bize en güzel yönleriyle tanıtmaya çalışan "Mevlid-i şerif"in yazılış hikâyesini okuyacaksınız.
"Bütün ahaliye buyruğumdur. Herkes Ulu Camii'de toplana... Vesiletün Necat bu ümmete bizden hatıra kala... Bunu yazan ve severek okuyan ve dinleyenler iki cihanda aziz ola..."
Allah adını zikredelim evvelâ
Vacip oldur cümle işte her kula.
Sesi duyan âşık oluyor duyduğunu tekrarlama ihtiyacı duyuyordu. Mevlidi şerif binlerce
insanın ağzından aynı heyecan aynı aşk ve inançla tekrar ediliyordu dur durak bilmeden. Öyle
bir büyümeydi ki sokaklar taşıp Uludağ'ın yamaçlarından vadileri aşıyor ortalığı
çınlatarak yankılanıyor yankılanıyordu.
Padişahtan dağdaki çobana kadar herkes tekrarlıyordu:
Ya ilahi ol Muhammed hürmeti
Ol şefaat kani Ahmed hürmeti