Orta Doğu'da dört ülke arasıda bölünmüş olan Kürtler asla kendi kaderini tayin etme hakkına sahip olmayacak halkalardan biri midir? Bugün Birleşmiş Milletler üyesi olan ve 1945'ten bu yana bağımsızlığını elde etmiş birçok halkın nüfusundan daha önemli bir nüfusa sahip olan bu halk böyle bir kadere mahkum edilmiş gibi görünüyor. Kürdistan'ın stratejik konumu kısmen de olsa onu boyunduruk altında tutan ülkelerin nedenlerini açıklamaya yetiyor. Kürtler ülkelerini bölen devletlerin ortak tehdidi altında Orta Doğu'nun kalbi sayılan ve petrol bakımından oldukça zengin toprakları yurt edinmişlerdir. Ancak ulusal hareketlerin mutlaka iç nedenleri de vardır. Kürt dramının başlıca aktörleriyle söyleşiler yapan Fransız ve İngiliz diplomatik arşivlerine giren Chris Kutschera Kürt Ulusal Hareketinin pek fazla bilinmeyen tarihini yeniden ele alarak Birinci Dünya Savaşı arifesinde İstanbul'da kurulan ilk politik kulüplerden General Barzani hareketine Şeyh Said başkaldırısından 80'li yıllara kadar birbirini izleyerek cereyan eden isyan ayaklanma ve baskıları evrensel bir perspektifle irdeliyor.