Yazının olay ve olguları "belge"leme ve dolayısıyla ispat konusundaki eşsiz özelliğinden hukukun birçok alanında yoğun olarak yararlanılmakta ve idare hukuku alanında da "yazılılık" unsuruna özellikle idari işlemler bakımından önemli bir işlev yüklenmektedir. Bu işlev kapsamında bireysel idari işlemlere karşı açılacak davaların yazılı bildirim tarihinde işlemeye başlayacağı kabul edilmektedir. Dava açma sürelerinin işlemeye başlayacağı tarih hiç kuşku yok ki aslında bu sürelerin ne zaman sonlanacağını da belirleyen en önemli unsurdur. Bu çerçevede Danıştay kararları incelendiğinde "bireysel idari işlemlere karşı açılacak davaların süreleri idari işlemi öğrenme tarihinden başlatılabilir mi?" diye sormak ve bu soruya cevap aramak kaçınılmaz olmaktadır. Bu soruya cevap aramak amacıyla kaleme alınan bu çalışmada yazılı bildirim kuralı ile Danıştay'ın yazılı bildirim ve öğrenme karineleri çerçevesinde geliştirdiği "dava açma süresi idari işlemi öğrenme tarihinden başlar" içtihadı çeşitli örnekleri ile incelenmekte ve hak arama hürriyetine uygun bir çözüm yolu önerisi ortaya konulmaktadır.