"...Tehlikeli evet ama kurgulayacağın yeni bir öykü için baştan çıkarıcı olmadığını söyleyebilir misin! Küçük bir davranışa sıradan bir girişime bakıyor. Deniyorsun arkası kendiliğinden geliyor. Halkalar giderek büyüyor oyun yaşamla buluşuyor derken onu da içine alıyor ve... İşte kedi fareyi çoktan kovalamaya başladı. Sonunda ölü bir fare kapkara bir lekeye dönüşüp beyaz kapaktaki yerini alıyor. Az önce enselenen çete elemanları gibi sessizce yan yana sıralanmış majüskül harfler ise lekenin hemen altında: Oyunun Sonu! Kitabına bakıyorsun. Onun da seni izlemekte olduğunu hissediyorsun birden. Evet kapak kara lekeden majüskül harflerden ve belli belirsiz parmak izlerinden birdenbire kurtuluyor. Bir kez daha bir kez daha senin onu asıl adıyla buluşturmanı bekliyor." Zamanın zalimliğine erkenden sobelenenler hüznün vidalarını erkenden gevşetmiştir. Kayıp giden göktaşları çocukluğumuzun üç boyutlu coğrafyasında korsanlar gibi gezinir.