Doksanlarda bir coğrafyada yaşananları gözlerden pervasızca saklayan pus orada sürüp giden yaşantıların üzerine telafisi imkânsız bir biçimde çökerken gerçeklerin önüne bir ışık huzmesi dahi sızdırmayacak kadar sağlam bir inkâr duvarı örüyordu.
Mevsim Yas bu pusun içinden geçip sağ kalabilen ve bitimsiz tedirginliklerin gölgesinde kesişen yaşamların öyküsüne "tanıklık ediyor." Umutsuzluk ve yalnızlıklarla kuşatılmış karanlık bir Batman mahallesinden; politik atmosferin çetin çıkmazlarında ayakta durmaya çalışan mezar evler genç kadın intiharları sağaltılmamış şiddet ve toplumsal cinnetin ortasında umutlarını toplu mezarların başında nöbete dikenlerin kapkara kesilmiş kalplerine dokunuyor.
Mehtap Ceyran bu ilk romanında anlatmaya hasret insanların anlaşılmaya mahkûm öyküsüne ses veriyor. Yas mevsimi ise o iklimde yaşanmaya devam ediyor.