Öten bir kuşun kanadını çırpması kadar sevdim seni.
Üşüyen ellerimle yüreğimi titreten sen kadar
Ayaz bir gecede bitmeyen sabah kadar
Denizin üzerinde bir gıdım simit bekleyen martı kadar...
Akan bir şelalenin suyu gütmeyen yatağı kadar
Bir orduya meydan okumuş askerin umudu gibi
Yıllar sonraki ayrılıktan vuslat gibi
Kuruyan bir yarının dinmeyen sızısı gibi...
Oğlunu intihardan döndüren babanın sevinci gibi
Asırlar boyu sönmeyen halkın bağımsızlığı gibi
Ölümden dönen idamlık mahkûmun sevinci gibi
Bir çocuğun hayata gözlerini açışı kadar sevdim seni.
Sevdim işte ne bileyim öyle masum çaresiz
Yarın kaybedecek huzur gibi anlayacağın manasız
Bir kurşunun kalbimi delip geçeceğini bile bile
Senin olmadığın bir dünyadan
Bu kahpe hayata elveda diyeceğini bile bile...