Hayat uzun bir yolculuktur. Uzun arka arkaya sıralanmış vagonlardan oluşan bir tren gibi. Yaşadıklarımız da trenin vagonları gibi yaşamımızı evrelere dönemeçlere farklı tanıklıklara ayırır. Zaman geçtikçe yolculuğumuz ilerledikçe yaşamdaki duruşumuz hayata bakışımız da değişir. Bazen buğulu bir pencereden bakıyormuş gibi oluruz; bazen berrak bir gece göğünde yıldızları izliyormuşuz gibi...
Zaman geçer vagonlar değişirken biz de içimizde büyüklü küçüklü ukdeler sevinçler ve keşkeler biriktiririz. Her an kendimizi başka biri gibi hissetmeye adayızdır; her an kendimizden başka birine dönüşmeye de öyle...
Yolculuk verdiğimiz kararları yaşama karşı tutumumuzu sorgulayan bizi olumlamaya yaşama karşı güçlü kılmaya yönelik feyz alınacak yaşanmışlıklardan örülü bir ağ; bizler de her vagonda yeni bir farkındalık yaşayacak yolcularıyız trenin...
Unutmayın herkesin yolculuğu kendisi için özeldir ama yaşam karşısında neler yapabileceğimiz sınırlarımızı ve gücümüzü na- sıl değerlendirebileceğimiz kararlarımızı nasıl aldığımızla ilgilidir...
YOLCULUK kimi zaman hüzünlü kimi zaman keyif verici ama çokça öğretici olumlayıcı öyküleriyle sizi yolcusu olmaya davet ediyor...