"Rahmetli dedemin babası olan Hasan Ziya Bey bir hadise esnasında eşi Fatma Hanım'a 'Ben tavad
oğlu tavadım!' diye çıkışmış bu söylem de dilden dile aktarılarak nihayet günümüze kadar ulaşmıştır.
Atalarımızdan işittiğimiz bu hadise ilk başlarda herhangi bir anlam ifade etmemiş olsa da zamanla sır
dolu bir hikâyenin kapısını aralamama neden olmuştur. Henüz çocukluk yıllarımda büyüklerimden
ailemizin Gürcistan'ın Çürüksu (Kobuleti) kasabasından geldiğini duymuştum. Yetişkinlik dönemimde
ise Tavad kökenli bir aile olduğumuzu öğrenmem zihnimi iyiden iyiye meşgul etti. Bu bilgi aile
köklerimizi araştırmaya koyulmam noktasında temel motivasyon kaynağım oldu. Ailemiz Fındıklı
ilçesinin ve Abu (Çağlayan) köyünün soylu ve varlıklı bir ailesiydi. Yöredeki diğer k öklü aileler ile
yapılan evlilikler saygın aile fertleri Osmanlı devlet hiyerarşisinde vazifeli yüksek rütbeli paşalar
sahibi olduğumuz konaklar devasa serenderler geniş topraklar fındık bahçeleri tarihi mezar taşları
vb. varlıklar köklerimizin birer kanıtı ve mahsulüydü.
Bu esere aileye ait verilerin ve değerlerin gelecek nesiller için derlenmesi hedefiyle başlanmışsa da
gelinen netice itibarı ile yapılan çalışmalar; özel tarih Osmanlı bürokratik hayatı bölgesel etkileşimler
savaşlar göç gibi tarihin pek çok noktasını ilgilendirebilecek kıvamda veriler içermekle konuya ilgili
okurun döneme ait bilgi ve görgüleri deneyimlemesine imkân verebilecek bir mahiyet kazanmıştır. Bu
fonksiyonu ile eserin tarih ve sosyal hayata dair yapılan çalışmalara hizmet edebileceği gözetilerek
okuyucunun istifadesine sunulmuştur."