İşte bir anti prenses daha... O bir göçebe prenses çünkü hiçbir zaman olduğu yerde durmadı. Şili'nin uçsuz bucaksız yollarında omzunda gitarıyla yürüyen Parra'nın bıraktığı izleri takip ediyoruz. Şarkılarını söylemek için perdeden yapılan eteğini savuruyor ve yüzümüze rüzgarı vuruyor.
Bu kitapta dünyaya ve şarkılara hükmeden Parra var. Kalıplara sığmıyor ve tüm insanlığın çığlığı oluyor bir anda. "O yoksulların çamaşırcıların meyve toplayıcılarının madencilerin sokak sanatçılarının sesiydi..." diyor yazar. Ancak sözcüklere sığmıyor Violeta Parra. Ilk anti prenses Frida Kahlo gibi umut oluyor yaşamı şehirlere sıkışmış insanlara.
Yorulmayan gezgin zamanın göçebesi sıradışı yaşamında sizleri bekliyor.