BU SAYIDA
*ömer idris akdin *bülent sönmez *mustafa ışık *suavi kemal yazgıç *hikmet kızıl *güven adıgüzel *eyyüp akyüz *müştehir karakaya *faik öcal *mustafa uçurum *ramadan h. Ahmet *ismail kokmaz *rıza kemal g. *bilal can *adem turan *fatma küçüker *banu Özbek *gökhan akçiçek *aydın hız *ahmet tepe *hümeyra odacı *ümit evran *yılmaz türker demirbaş *yusuf bal *ibrahim Türkan *fadıl karlıdağ * osman Atalay *n. atilla soykan *dursun ali sazkaya *selçuk küpçük-abdullah harmancı *yunus karakoyun *rabia kaya
ÖMER İDRİS AKDİN SEYİR DEFTERİ'NDE YAZDI:
"Bunun içindi ki Maveraunnehr'e çarpan ses Anadolu'nun bakir topraklarında karşılık bulduğunda çöl gibi sonsuz ve direngen bir varoluş çağrısına yoldaşlık etti. Ya da Uzak Asya'nın ruhuna sokulan veya Afrika'nın kara bahtını inanç şafağına dönüştürüp onaran bitmek tükenmez soluk kuzeyin soğuk ve netameli topraklarında yol aldığında Endülüs gibi bir cenneti insanlığa armağan etti. Yalnızca iyilik yapanların muradına düşecek olan nedir sorusuna erdemli bir cevaptı bu. Allah'tan başkasına boyun eğmenin zilleti karanlık çağlar gibi yeryüzünde hükümferma olmaya başladığında kutlu bir selam ile giriyorduk zamanın ve coğrafyanın damarlarına. İnsanlığın zulmetten kangrene meyyal arzularına Allah'ın izniyle vurulacak neşter yüreğimizde taşıdığımız sırla mukimdi. O sırrın esası her bir coğrafyadan kopup gelen adalet ve asalet arzularının ayağa kaldırdığı yeniden terkip bir sedada gizli; Anadolu ahvalimiz dedik elhamdülillah."
SELÇUK KÜPÇÜK ÖYKÜCÜ ABDULLAH HARMANCI'YLA SOHBET ETTİ:
"Geçenlerde bir yazarlık okulu talebem Allah yazdıklarınızdan razı olsun dedi. O kadar hoşuma gitti ki... Allah'ın yazdıklarımızdan razı olması "iyi" edebiyat yapmamıza engel değil. Buradaki iyi kelimesi nitelikli anlamındadır elbette. Hem nitelikli hem de Kuran temelli bir edebiyat neden olmasın?"
GÜVEN ADIGÜZEL DİVRİĞİ ULU CAMİ ÜZERİNE YAZDI:
"Tüm ihtişamı-zarafetiyle yerli yerinde duran mana nöbetini hiç aksatmadan tutan ve taç kapılarında saklı o hikmete yazılan Divriği Ulu Cami yaptığı bu ihtişamlı mabed dışında hiçbir yerde izini süremediğimiz kayıp sanatçı bilge mimar Ahlâtlı Hürrem Şah'ın 800 yıl öncesinden gönderdiği mesajın hakikatiyle yüzyıllardan beri üç boyutlu bir heykel gibi durduğu Iğımbat tepesinden tüm manevi görkemiyle bize bakıyor. Bu topraklarda anıtlaşmış her manevi nöbetçi mühürlenmiş bir hakikatin kapısına taliptir mutlaka Divriği de ruhuna emanet edilen o kadim sonsuzluğu bekliyor."
SIDDIK AKBAYIR CEMİL MERİÇ VE JORGE LUİS BORGES'İ KARŞILAŞTIRDI:
"Borges Fervor de Buenos Aires adlı kitabında topladığı şiirlerini bir dostunun bürosuna gelen ünlü edebiyatçıların paltolarının ceplerine tıkıştırarak bu sanatçıların hepsinin adından ve şiirlerinden haberdar olmasını sağlarken Meriç Hisar dergisindeki yazılarıyla fark edilinceye kadar yıllarca kendi köşesinde mazlumun mucizesini beklemekle yetinir."
İSMAİL KORKMAZ İDEOLOJİLERİN ONTOLOJİK HEZEYANI'NA DEĞİNDİ:
"Emek sömürülürken siyasi kamplaşmalar çoğalırken teninin rengi ya da inancı nedeniyle insanlar gettolarda yaşamaya mecbur bırakılırken hangi entelektüel tartışma bizim aydın duruşumuza katkı sağlayabilir. Var olmak nedir ki insan denen meçhul için. Aklına güvenen insan akla dayalı bir devlet kuracak kadar menfaatlerini bir kenara bırakabilir mi? Sadece toplumsal menfaat için tüm yaşamını insanlığın mutluluğuna adayabilir mi. Nedir insanı bu kadar maddeye tamah ettiren duygu."
BANU ÖZBEK KİSEKİ FİLMİ ÜZERİNE İÇLİ BİR DEĞERLENDİRME YAPTI:
"Niye yetişkinlik günahlarımızı tövbeden sonra unutur geride bırakırız da çocukluk yanlışlarımızı hatalarımızı hep hatırlarız acaba? Bu kendime izahta zorlandığım bir soru. Çocukken yaptığım yanlışın hep geri dönülemez olduğunu düşünürdüm. Aldırmaz olduğumda bile aldırmaz olamazdım. Zira bir yanlışın hatanın günahın geçmişimi şimdimi ve geleceğimi iptal edeceğini bir kere kirlenirsem hep kirli kalacağımı düşünürdüm."
AYDIN HIZ KİTAB-I SİYAH KALEM'İ DEĞERLENDİRDİ:
"Hurufiler harflere ontolojik öncelik vererek bütün dini metinleri harfler üzerinden yorumlama yoluna gitmiş Kuran'da geçen bazı kıssa ve ayetleri klasik tefsir yorumları dışında bu ayet ve kıssalara metaforik anlamlar yükleyerek yorumlamışlardır."
GÖKHAN AKÇİÇEK EBUZER TERKİBİ OĞUZ HALUK ALPLAÇİN'İ YAZDI:
"Çağlar önce bütün mülklerin vazgeçilir olabileceğini de hatırlatanlar oldu. Kimimize bir kilim yeter de artardı bile. Günümüzde "kilim" bir ev eşyası markası olunca televizyon reklamlarında şu sesleri de işitir olduk: "Bir kilim yeter bize...". Yüzyıllar öncesinin Ebu zer'i bu günleri hissetmiş midir acaba?"
DURSUN ALİ SAZKAYA BU SAYININ EN UZUN VE EN İÇLİ ÖYKÜSÜYLE GELDİ:
"Buralarda yürek soğutulamaz. Buralarda sana bir gelecek yok yavrum. Ölümü bekleme yeridir buralar benim gibilerin. Yara nerede açılmışsa merhemde oraya sürülmeli yani demem o ki insan düştüğü yerden kalkmasını bilmelidir."