Duygularınızla dünya arasında sadece teniniz varsa ve yaptığınız bir hatada yüzünüz kızaracak kadar erdem sahibiyseniz hele empati yapabiliyorsanız hayatı tamamlanacak bir proje gibi değil doya doya yaşanacak bir zaman dilimi gibi görüyorsanız "başarılı" olmanız çok zor. Başarı için duygusuz ve acımasız olmayı hedef odaklı yaşamayı herkese gülümseyen sahte bir maske takmayı dayatıyor modern zamanlar. Bir tür psikopatlık hali aslında bu. Buradan her başarılı insanın anti sosyal kişilik bozukluğu olarak açımlanabilecek psikopatik belirtileri bir düzeyde yaşadığı sonucuna varan bir genelleme yapmak da bütün genellemelerin ortak kaderini paylaşır ve yanlış olur.
Vedat Ahsen COŞAR insan kalarak hayatı duygularla tevazuyla ve vicdanla yaşayarak empati yaparak ve asla bir maskeye ihtiyaç duymayarak da başarılı olunabileceğini gösteren az sayıdaki istisnadan biri olmuştur benim için.
...
Biyografiyi Stefan Zweig'in kalemi ile sevdim en çok. Roterdamlı Erasmus'u okurken özgür düşüncenin ne demek olduğunu anladım bir kez daha. Magellan'la birlikte yol aldım en kestirme güney geçişini keşfetmek için. Köleliğe karşı özgür düşünce için Castellio ile birlikte mücadele ettim Calvin'e karşı. Ve hayatımdaki Fouche'leri tanıdım Stefan Zweig sayesinde. Vedat Ahsen COŞAR sayesinde de Erasmus ve Castellio ile birlikte özgür düşünceye giden en kestirme yolu bulmak için Magellan'ın kaptanlığında bir keşif yolculuğuna çıkıp hayatımızdaki Fouche'leri bir kez daha görme olanağını buldum.
Av. Murat Böbrek