Müslüman olmadan önce namaza âşık oldum. Müslüman olduktan sonra ise Sahibu'l-makam-ı miraç Sahibu'l-makam-ı Mahmud Muhammed Mustafa'ya âşık oldum. Böylece secdeye âşık oldum çünkü aslında vücudu secdeye iten şey kalptir. İşte o zaman kalbimin Allah'ın nuruna âşık olduğunu ve secde etmekten başka bir şey bilemeyeceğini anladım. İşte o zaman teslimiyetin muhabbet ve kalp işi yani kulun Allah'a olan aşkı gibi olduğunu anladım. Ve o zaman secde ederken kalbim "Gözümün nuru namaz" buyuran kulların mücevheri Muhammed Mustafa'ya (s.a.v.) karşı dayanılmaz bir cazibe hissetti.