Her şeyi unutacağımı söylüyorlar.
Ama ben hatırlamak için yazıyorum.
Sammie McCoy ne istediğini bilen bir genç kızdı: Önce Ulusal Münazara Turnuvası'nı kazan. Sonra New York'a taşın. İnsan Hakları alanında çalışan başarılı bir avukat ol. Ve son olarak elbette delicesine âşık olduğun Stuart Shah'la sevgili ol. Hedefi ne giden yolda karşısına çıkacak engellere izin veremezdi hele ki nadir rastlanan genetik bir hastalığın hayatını ele geçirmesine asla. Doktorlar yavaş yavaş önce belleğini sonra da bedensel sağlığını yitireceğini söylemişti bu yüzden de planlarından vazgeçmeliydi.
Kadere karşı durmak için bütün gücüyle savaşmalıydı Sammie. Ve de bunu bildiği tek yolla yaptı: yazarak. Gelecekteki Sam'e yazdığı bu sıradışı günlüğe Bellek Kitabı adını verdi.
Dokunaklı ve duygu yüklü bir roman. Okuyucuyu uzun süre etkisinde bırakacak sarsıcı bir hikâye. Son satırlarını okuyup kitaplığa kaldırdığınızda bile aklınızdan kolay kolay çıkmayacak.