Bir akademisyen niye yalan söyler? Yahut insan niçin yalan söylediğini bilebilir mi? Edebiyat fakültesinde hocalık yapan Kazım Kanmaz otuzlu yaşlarındayken bir yalan söylemeye karar verir. Hayat macerasında karşısına çıkmış insanları alıp bir potada eritir ve 19. yüzyıl Osmanlı'sında yaşamış zavallı bir kadın ressamı Suat Hanım'ı yaratır. Makaleler ve kitaplar yazar söylediği yalanı yıllar içinde büyütür. Bihaber geçmişine anlam vermeye çalışan bir akademisyenin kendi kişisel tarihinde gerçekleştirdiği trajik bir arkeolojik serüven. Bir itirafla başlayan roman kahramanı adım adım yalana götüren olayları ve insanları tarafsız olamayacak birinden yine kahramanın ağzından okuyucuya ulaştırıyor.