Dekabristler 1825'in Aralık ayında çarlığa meydan okumaya cüret etmiş ilk Rus devrimcileriydi. Bu romantik devrimciler kendilerinden sonra gelen Rus devrimci kuşaklarını olduğu gibi Rus edebiyatını da derinden etkilemişlerdi. Nitekim Tolstoy "Dekabristler beni her zamankinden daha fazla meşgul ediyor şaşkınlığımı ve hayranlığımı uyandırıyor" demişti. Bu hayranlığı onu Dekabristler'i yazmaya sevk etti. 1861'de Herzen'e yazdığı mektupta Dekabristler'i 1860 Kasımında yazmaya başladığını bildirir. Ama araya başka romanlar girer ve bu kitaba ancak 1870'lerin sonunda Anna Karenina'yı tamamladıktan sonra geri dönebilir. Dekabrist hareketinin üyeleriyle görüşür onlarla yazışır kaderleriyle hayatlarındaki ayrıntılarla ve kendi aralarındaki ilişkilerle yakından ilgilenir. 1897'de yazdığı bir mektupta romanı hakkındaki şu satırlar ilgi çekicidir: "düşüncem biri dünyevi hayatın yoluna düşen korkulmayacak şeylerden dehşete kapılan takibata uğrayan tanrısına ihanet etmiş diğeri de kürek yollarına düşmüş iki arkadaşı ve de otuz yıl sonra bunlara neler olduğunu anlatmaktı: birinin berraklığını cesaretini hassasiyetini mutluluğunu ve diğerinin hem fiziksel hem manevi olarak yıkılmışlığını." Ama Dekabristler'i bir kez daha bir kenara bırakır ve bitirmek de kısmet olmaz. Bu roman ilk kez Türkçe yayınlanıyor